Nedir Bu Kademeli Emeklilik Allah Aşkına?

Kademeli emeklilik konusu, emeklilik sisteminde adaletin sağlanması ve EYT’yi (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) kaçıran kişilerin yaşadığı mağduriyetlerin hafifletilmesi açısından önem arz etmektedir. Bilindiği üzere, EYT düzenlemesiyle 09.09.1999 öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlamış ve emeklilikte yaşa takılan kişiler için, emeklilikteki üç temel şarttan biri olan “yaş” şartı kaldırılmıştır. Bu düzenleme sayesinde, uzun yıllardır emekli olamayan birçok insan, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi koşullarını sağladıklarında yaş beklemeden emekli olma hakkına kavuşmuştur. Ancak, 09.09.1999 ve sonrasında çalışmaya başlayan kişiler için emeklilik yaşı, kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 olarak devam etmektedir.

Bu düzenleme, 08.09.1999 sonrası işe başlayan ve EYT kapsamına giremeyen kişiler için ciddi bir dezavantaj yaratmıştır. Bu kişiler, emeklilik için EYT’li bireylere göre 17 yıla kadar daha uzun süre çalışmak zorunda kalmakta ve bu da toplumda ciddi bir mağduriyet hissi oluşturmaktadır. Özellikle aynı işyerinde, benzer prim gün sayısı ve sigortalılık süresine sahip iki çalışandan birinin EYT sayesinde erken emekli olurken, diğerinin yaş şartı nedeniyle çok daha geç emekli olması, çalışma hayatında adaletsiz bir tabloya yol açmaktadır. Bu nedenle, bu kişilerin en azından kademeli emeklilik hakkına sahip olabilmesi talepleri giderek artmaktadır.

Kademeli emeklilik talebi, mevcut yasal düzenlemelere göre şu an mümkün olmasa da, siyaset kurumunun müdahalesiyle pekâlâ hayata geçirilebilir. Nitekim daha önce EYT düzenlemesinde olduğu gibi, toplumda oluşan güçlü talepler, siyasi karar vericilerin gündemine gelmiş ve çözüm bulunabilmiştir. Bu bağlamda, EYT’yi kaçıran bireylerin kademeli emeklilik hakkı taleplerinin de değerlendirilmesi ve bu mağduriyetin giderilmesi önem taşımaktadır.

Örneğin, 1999 sonrasında işe başlayan bir birey, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi bakımından emekliliğe hak kazanmış olsa bile yaş şartı nedeniyle uzun yıllar daha çalışmak zorunda kalacaktır. Oysa ki, bu kişiler için yaş şartının kademeli olarak düşürülmesi, en azından 58-60 yaş sınırının esnetilmesi, daha adil bir emeklilik düzenlemesi sağlayabilir. Böyle bir düzenleme, toplumda emeklilik beklentisi olan geniş bir kesimin rahat bir nefes almasına olanak tanıyacaktır.

Sonuç olarak, EYT düzenlemesi sonrası ortaya çıkan yeni mağduriyetler, kademeli emeklilik taleplerini daha da güçlü hale getirmiştir. Bu taleplerin hayata geçirilmesi, sosyal adaletin sağlanması ve emeklilik sisteminde daha dengeli bir yapı oluşturulması açısından önemli bir adım olacaktır.